Max Verstappen, Red Bull’un kurulum zorluklarına rağmen hata yapmıyor
Max Verstappen’in “Elimizden gelenin en iyisini yapabiliriz, geri kalanı bizim kontrolümüzde değil” yaklaşımı, Red Bull RB19’un kurulum açısından McLaren’a göre daha zorlu bir araç olmasına rağmen, Hollandalı pilota hedefi şaşırmadan üst düzey performans sergileme fırsatı tanıyor.
Verstappen, Abu Dhabi Grand Prix’si hafta sonuna ilk serbest antrenmanda geride başlasa da, akşam seansında farkı kademeli olarak kapattı. Cumartesi günü daha küçük bir arka kanat tercih edilip aracın dengesi buna göre yeniden ayarlandığında, Verstappen’e yalnızca klasik, neredeyse kusursuz turlarını doğru zamanda atmak kaldı.
Q3’teki her iki turu da pole pozisyonu için yeterli olurdu; ikinci ve daha hızlı turunda ise takım arkadaşı Yuki Tsunoda’dan aldığı rüzgâr gölgesinin avantajı yoktu. Buna rağmen, Verstappen McLaren pilotlarının 0.2 saniye önünde, Lando Norris’in ise Oscar Piastri’ye çok az farkla üstünlük sağladığı bir sonuç elde etti.
McLaren takım patronu Andrea Stella, “FP3’ten itibaren, zamanları sıralama turlarına yansıttığımızda Red Bull’un çok, çok rekabetçi olacağını görebiliyorduk,” diyerek muhtemel motor modlarına atıfta bulundu. “Bugün bizden hızlı oldukları açık görünüyor.”
Q1’de hava sıcaklığının düşmesiyle pist tutuşunun hızla artma ihtimali nedeniyle, ne Verstappen ne de McLaren pilotları iki set yumuşak lastik kullanmama riskini almak istemedi. Bu nedenle üç pilotun da Q2 ve Q3’e sadece ikişer set lastiği kaldı.
Red Bull ise Verstappen’i Q2’de yalnızca bir tur attırarak bu durumu avantaja çevirdi; hem de kullanılmış lastiklerle. Bu tur, yeterli hızın sağlanması zorunluluğu nedeniyle sıralama turlarının en etkileyici turlarından biri olarak öne çıktı. Verstappen, Norris ve Piastri’nin kullanılmış lastiklerle attığı turlardan sırasıyla 0.1 ve 0.2 saniye daha hızlıydı ve yeni lastikli Mercedes pilotu George Russell’ın ardından seansı ikinci tamamladı.
McLaren pilotları ise yeni lastiklerle ikinci turlarına çıktılar fakat güvenli oldukları için turu tamamlamadılar. Böylece, Verstappen Q3’te iki yeni lastik setiyle tur atma avantajına sahipken, McLaren pilotları bir turda kullanılmış lastiklerle yetinmek zorunda kaldı.
Verstappen’in bu avantajdan aldığı ekstra özgüvenin 0.2 saniyelik farkı tek başına açıklaması mümkün olmasa da, Hollandalı pilot oldukça kendinden emin bir performans sergiledi. Verstappen, McLaren’lardan daha küçük bir arka kanatla piste çıkmasına rağmen – bu sayede arka düzlükte yaklaşık 5 km/s, ana düzlükte ise 3 km/s daha yüksek son hıza ulaştı – 6-7. viraj şikanı ve dar 12. virajda frenajı daha geç yapıp, viraj içi ve çıkışında daha iyi ivmelenmeyi başardı. McLaren ise yavaş virajlarda Red Bull’un dengesine ulaşamadı ve biraz daha önden kayma yaşadı.
Antrenmanlarda McLaren’ın avantajlı olduğu üçüncü sektör (tekrarlanan yavaş-orta hızlı virajlar) üstünlüğünün de kaybolduğu dikkat çekti.
Oscar Piastri, Norris’ten sadece birkaç yüzde daha yavaş üçüncü sırayı aldıktan sonra, “Daha fazlası yok, araç bundan daha hızlı gitmez,” dedi.
Lando Norris ise, pole pozisyonunu kaçırarak yarışın gidişatını belirleyebilecek konumdan uzak kalmanın ardından, “Biraz hayal kırıklığı yaşadım. Bugün yeterince hızlı değildik. Sabah seansında daha yüksek yakıt yükleriyle beklediğimiz kadar zaman bulamadık,” ifadelerini kullandı.
McLaren’ın maruz kaldığı hafif önden kayma, soğuyan pist ve daha tutucu yüzeyle birleşince öne çıktı. Pistteki iyileşme ve FP3’te yapılan küçük arka kanat ayarları ise Red Bull’u ideal performans aralığına taşıdı – en azından tek turda.
Bu tablonun yarışta da geçerli olup olmayacağı ise büyük soru işareti; cevabı şampiyonluğu belirleyebilir. Norris’in sadece üçüncü bitirmesi yeterli ve dördüncü hızlı isim Russell ile arasındaki fark nedeniyle teoride çok endişelenmesine gerek yok. Ancak Abu Dhabi’de üçlü şampiyonluk finali kağıt üzerindeki hesaplara uymayabilir.
Verstappen ve Red Bull’un uygulayacağı şampiyonluk taktiklerinin ve yarış içindeki mücadelelerin ötesinde, yarışın tek mi yoksa iki pit stopla mı tamamlanacağı da önemli bir bilinmez. Şu an için iki strateji arasında çok ince bir denge var.
Eğer yarış iki pit stoplu geçerse, McLaren iki yeni set sert, daha az aşınan lastik sakladı. Verstappen ise iki set orta hamur lastik tuttu. Hangi lastiğin yarış bölümü boyunca daha avantajlı olacağı ise yeterli karşılaştırmalı sürüş olmadığı için bilinmiyor. Üç şampiyonluk adayının ilk üç sıradan başlaması ise mücadeleyi daha da kritik hale getiriyor.
Şampiyonluk mücadelesinin odak noktasının çok gerisinde kalan bir diğer isim ise George Russell oldu. Russell, Mercedes’i dördüncü sıraya taşırken etkileyici bir sürüş sergiledi ve yarışa bir başka karmaşa unsuru olarak dahil olabilecek durumda. Russell, Charles Leclerc’in Ferrari’sinden sadece 0.1 saniye daha hızlıydı. Leclerc, aracın o kadar kötü olduğunu, Q2 turunu “neredeyse beş kez” bırakmayı düşündüğünü söyledi. Diğer Mercedes pilotu Lewis Hamilton ise üst üste dördüncü kez Q1’de elendi ve belki de bugüne kadarki en moralsiz halindeydi.
Fernando Alonso ve Sauber pilotu Gabriel Bortoleto ise altıncı ve yedinci sıraları sadece iki binde bir saniye farkla paylaştı. Alonso, 2010’daki üçlü şampiyonluk finalinde Ferrari’de birlikte çalıştığı mühendisi Andrea Stella’nın şimdi McLaren takım patronu olarak benzer bir tabloyla karşı karşıya olduğunu hatırlatabilir.
Kaynak: The Race // https://www.the-race.com/formula-1/mark-hughes-where-verstappen-found-the-pace-for-vital-pole/
