2025 Formula 1 sezonu öncesinde Bahreyn’de gerçekleştirilen üç günlük testler geride kalırken, F1 taraftarlarının aklında tek soru var: Bu sene güç dengeleri nasıl olacak?
Her yeni sezon başlangıcında her takım ve pilotun taraftarları, kış döneminde en çok gelişimi kendilerinin gerçekleştirdiği konusunda umutludur. Araç üzerindeki değişiklikler büyük umutlara sebep olur. Hele hele bir araçta önceki seneye göre büyük ya da radikal dediğimiz tarzda değişiklikler varsa, o takımın taraftarları genelde çok hızlanacaklarını düşünürler ancak gerçekler her zaman öyle olmuyor.
Yeni sezona dair ilk gerçekçi analizler kış testlerinde çıkar. Her ne kadar her sene, kış testlerinin şampiyonu sene sonunda şampiyon olamıyor olsa da, bu testler bazı ipuçları veriyor. Bu ipuçlarının doğru olup olmadığı ilk birkaç yarışın ardından ortaya çıkıyor.
2025 kış testleri dönemini şaşırtıcı bir şekilde Williams F1 takımı zirvede tamamladı ancak kimsenin Williams’ın zirvede olacağını, bırakın zirveyi podyum mücadelesi vereceğini düşündüğünü sanmıyorum. Araca baktığımızda da bunun olmasını sağlayacak pek bir şey olmadığı aşikar. Williams’ın bu sene hedefleyebileceği en iyi seviye, ilk dörtlünün arkasında iki senedir beşinci olan Aston Martin’in konumu olmalı.
Testlerin ilk iki günü, normal Bahreyn şartlarına göre daha serindi. Bu yüzden lastik aşınması fazla değildi ve tur zamanları oldukça rekabetçiydi. Ancak testlerin üçüncü gününde hava şartlarının ısınmasıyla lastik aşınması daha önemli bir konu haline geldi ve dereceler önceki günlere göre yavaşladı.
Şu ana kadar testlere dair hemen hemen herkesin hemfikir olduğu bir şey var: McLaren 2025 F1 sezonu öncesinde zirvede.
Dünkü testlerin ardından üç takımın aynı anda gerçekleştirdiği yarış simülasyonlarının ardından performansları değerlendirmiştim. O değerlendirmede, McLaren’ın özellikle 2. ve 3. stintteki performansının rakiplerinden çok güçlü olduğunu, Mercedes’in Ferrari’ye daha yakın göründüğünü söylemiştim.
Testlerin üçüncü günü geride kalırken, Formula 1 dünyasında genel düşünce, her ne kadar testleri zirvede tamamlamamış olsa da McLaren’ın en güçlü pakete sahip olduğu yönünde. Bu şaşırtıcı olmaz çünkü McLaren geçen sezonu da zirvede tamamladı ve görünüşe göre aracındaki evrimi sürdürürken aynı zamanda bazı alanlarda sınırları zorlayarak daha da hızlandırdı.
McLaren testler boyunca kendisine o kadar güveniyordu ki, çoğu zaman seanslara diğerlerinden çok daha geç çıktı, çoğunlukla uzun sürüşlere odaklanarak programını tamamladı ve yeni sezon için sağlam bir temel oluşturmaya çalıştı.
Peki McLaren ne kadar hızlı?
McLaren, testlerin üç gününü de sorunsuz ve verimli geçirdi. Lando Norris ve Oscar Piastri, aracın düşük ve yüksek yakıt yükündeki ayarlarını optimize etmek için pistteydi.
Takımın testlere girerken en büyük hedefi, güvenilir bir araç oluşturmak ve sağlam bir temel yakalamaktı. Görünüşe göre, bu hedeflerine ulaştılar.
Formula 1’in resmi sitesine göre McLaren MCL39, tek tur performansında en hızlı araç ve en yakın rakibinden 0,21 saniye daha hızlı. Yarış temposunda ise bu fark biraz azalarak 0,15 saniye seviyesine geriliyor. Ferrari ve Mercedes ile aynı lastik bileşeninde, aynı zaman diliminde yapılan yarış simülasyonlarında da McLaren en güçlü takım olarak öne çıktı.

Ferrari, McLaren’in En Büyük Rakibi
Ferrari, son yıllardaki en umut verici sezon öncesi testlerinden birini geçirdi. Charles Leclerc ve yeni takım arkadaşı Lewis Hamilton, SF-25 ile hızla uyum sağladı.
Leclerc’in sabah saatlerindeki uzun sürüş temposu dikkat çekerken, Ferrari genel olarak hem tek tur hem de yarış temposu açısından umut verici görünüyor.
Hamilton’ın öğleden sonra gerçekleştirdiği uzun sürüş, bazı pürüzler içerse de genel olarak olumlu geçti. Ancak seansın ilerleyen bölümlerinde takım, telemetri verilerinde bir anormallik tespit ederek sürüşü erken bitirme kararı aldı.
Hamilton, Ferrari motoruyla ilk kez yarışacak olmasına rağmen hızla adapte olmuş görünüyor. İlk iki gün boyunca hızlı turlar çıkardı ve araca alıştığını kanıtladı.
Leclerc ise tüm gün boyunca hem düşük yakıt yükünde hem de yakıt doluyken istikrarlı performans sergiledi. Ferrari’nin hâlâ iyileştirmeler yapması gerekebilir, ancak sezona yarış kazanmaya yakın bir araçla başlayacak gibi görünüyor. Bir şekilde performanslarını gizlemeyi başardılarsa, bu verilere göre en hızlı araca bile sahip olabilirler. Bunu yakında öğreneceğiz.

Red Bull ve Mercedes İlk Dördü Tamamlıyor
Red Bull ve Mercedes, testlerin son gününde hızlarını biraz daha göstermeye başladı. Ancak Formula 1’in resmi sitesinin verilerine göre bu iki takım, geçen yılın ilk iki takımına yetişmekte zorlanabilir.
Red Bull Teknik Direktörü Pierre Wache, testlerin bekledikleri kadar sorunsuz geçmediğini ve aracın bazen istedikleri gibi tepki vermediğini belirtti. Ancak genel gidişatın olumlu olduğunu vurguladı.
Max Verstappen ve yeni takım arkadaşı Liam Lawson, RB20’nin geçen yılki araca göre daha öngörülebilir olduğunu belirtti. Verstappen, alışkanlık edindiği şekilde zorlayıcı bir araçla da etkileyici turlar atmayı başardı. Sonuç olarak Red Bull, hem sıralama hem de yarış temposunda üçüncü sırayı aldı.
Mercedes ise Formula 1’in verilerine göre dördüncü en hızlı takım konumundaydı. Son gün en hızlı turu atan George Russell, Cuma günü piste daha rahat görünüyordu. Takımın genç pilotu Kimi Antonelli de üç gün boyunca istikrarlı bir gelişim göstererek etkileyici bir performans sergiledi.
Orta grupta durum nasıl?
Testlerde en çok konuşulan takımlardan biri Williams oldu. Alex Albon, yeni takım arkadaşı Carlos Sainz’ın bıraktığı yerden devam ederek verimli bir test günü geçirdi.
Albon, bazı verileri detaylı analiz etmeleri gerektiğini ve birkaç alanda iyileştirme yapmaları gerektiğini kabul etti. Ancak, “Nerede zaman kaybettiğimizi biliyoruz ve bunu telafi etmenin çok zor olmadığını düşünüyoruz” dedi.
Formula 1’in verilerine göre testleri zirvede tamamlayan Williams, düşük yakıt ve uzun sürüş temposu sıralamasında beşinci sırada yer alıyor. Geçen yılın Takımlar Şampiyonası’nda dokuzuncu bitiren takım için bu büyük bir ilerleme.
Ancak başta da söylediğimiz gibi, testlerde dikkate alınması gereken ve aslında dışarıdan net bir şekilde görmeyen bir sürü değişken var ve yarışlar başladığında görüntü özellikle orta grup mücadelesinde tamamen değişebilir.
Aston Martin son senelerde beşincilikleri korudu ancak 2025 F1 aracında yaptığı şeyler işe yaramazsa, bu sezon işi geçen seneki kadar kolay olmayabilir çünkü arkasında Alpine, Haas, Racing Bulls ve şimdi de Williams gibi birçok başarıya aç takım bulunuyor.