Aston Martin’in Sürpriz Horner Hamlesi: Uzmanlardan Değerlendirme

Eski Red Bull takım patronu Christian Horner, Andy Cowell’in güç ünitesi odaklı yeni görevine geçmesiyle boşalacak Aston Martin’in Formula 1 takım direktörlüğü pozisyonu için önde gelen adaylardan biri olarak öne çıktı.

İşte Horner’ın Aston Martin üzerinden F1’e dönüş ihtimali ve Cowell’in görev değişikliğiyle ilgili değerlendirmemiz.

Newey’nin ekibi dış müdahaleye ihtiyaç duymuyor

Gary Anderson

Birkaç ay önce Cowell ile yapılan bir röportaj yayınlandıktan sonra, Adrian Newey’nin işe alınmasına yeterince önem vermediğini düşünmüştüm. Cowell, Newey’yi sadece bir ekip üyesi olarak görüyordu ki bu, gerçekte onun konumuyla hiç örtüşmüyor. Newey, ekibin kaptanı ve onu şampiyonluğa taşıyacak liderdir. Bu gelecek yıl mı olur, üç yıl içinde mi, zaman gösterecek ama kesinlikle gerçekleşecektir.

Adrian, Williams, McLaren ve Red Bull’da görev aldı. Bu takımları başarıya taşıdı ancak hak ettiği itibarı tam olarak göremedi. Şimdi ise bir takımda hisse sahibi ve büyük patronun tam desteğine sahip. Diğerleri için Newey “atla” dediğinde sorulacak tek soru “ne kadar yükseğe?” olmalı.

Cowell, 2014 sezonu başında hibrit güç ünitesini tasarlayıp geliştiren Mercedes mühendislerinden biri olarak çok başarılıydı ama bu, bir F1 takım direktörü olmakla tamamen farklıdır. Ben mühendislik kökenliyim ve günümüzde bir F1 takımının liderliğinin mühendislik tarafı tarafından yapılması gerekiyor; takım direktörü ise ekibin günlük işleyişinden sorumlu olmalı.

Bana göre Horner, Red Bull’da Newey’ye gereken saygıyı göstermeyen isimlerden biriydi; aynı durum McLaren’daki Martin Whitmarsh için de geçerliydi. Whitmarsh da Aston Martin adayları arasında yer alıyor ancak geri dönmekle ilgilenmediği anlaşılıyor. Lawrence Stroll, Whitmarsh veya Horner gibi isimleri neden takıma getirip düzeni bozup ekibi aylar hatta yıllar geriye götürsün?

F1, futbol premier ligi gibi oldu; yöneticiler takımdan takıma geçiyor. Ama ben Stroll olsam takım direktörlüğü için içerden birini tercih ederdim.

Andy Stevenson, Jordan Grand Prix’nin kuruluşundan önceki dönemden beri aynı adrese gidip geliyor. Mekanikten başlayıp şimdi sportif direktör oldu, takımın küçük bir garajdan Aston Martin gibi büyük bir yapıya dönüşmesine tanıklık etti ve işleyişi çok iyi biliyor. Ona kariyerinde bir sonraki adımı verirseniz, yaptıkları işi daha iyi yapmaya hemen başlayacaktır. En önemlisi, dışardan gelip farklı şeyler yapmak isteyen biriyle işleri karıştırmazsınız.

Adrian’ın 2026 aracı ve Fernando Alonso’nun azmiyle başarı köşede olabilir. Bu fırsatı filizlenmeden önce yok etmeyin.

Red Bull modelini kopyalamak istiyorsa Verstappen de gerekebilir

Glenn Freeman

F1, artık çoğunlukla diğer sporlar gibi takım patronlarının sadece çalışan olduğu bir yapıya geçti. Eskiden takım sahibi olan bu kişiler, şimdi sadece yönetici konumunda. Bu da başka bir takımın başarılı kadrosundan mümkün olduğunca çok kişiyi transfer edip başarıyı tekrarlama fırsatı doğurdu.

Red Bull’un son yıllardaki başarısı göz önüne alındığında mantıklı: eski takım patronu, yıldız tasarımcı ve güç ünitesi tedarikçisini alıp aynı sihri yakalamaya çalışmak. Bu, 1990’ların ortasında Ferrari’nin Benetton’dan kilit isimleri transfer etmesine benzer ama çok daha güçlü bir hamle olur.

Tabii bu karşılaştırmada eksik büyük bir unsur var. Ferrari’nin 1990’lardaki dönüşümü Michael Schumacher olmadan mümkün olmazdı. Max Verstappen, özellikle 2026’daki yeni kurallarla Red Bull zorlanırsa, kırmızıdan yeşile geçmeye ikna olabilir mi?

Red Bull’da geçmişte yaşanan gerilimler, şampiyonluklar kazanılırsa muhtemelen göz ardı edilebilir veya onarılabilir.

Bu kadar sık yönetim değişikliği iyi olamaz

Scott Mitchell-Malm

Eğer bu haber Alpine ile ilgili olsaydı, tepki çok sert olurdu. Aston Martin’in yaptığı büyük yatırımlar, etrafındaki parlak imaj ve önemli isimler bu takıma biraz daha hoşgörü sağlıyor.

Yine de bir yönetici değişikliği olursa, Cowell’in yerine gelecek kişi son beş yılda dördüncü takım direktörü olacak; bu kadar sık değişim, net bir vizyona sahip güçlü bir takımın işareti değil.

Bu durum, en azından kısmen Newey’nin gelişi ve Aston Martin’in nasıl yönetilmesi gerektiğine dair önerileriyle bağlantılı görünüyor. Yeni bir isim Lawrence Stroll’un kulağına fısıldıyor ve Aston Martin patronu üst düzey isimleri değiştirme alışkanlığını sürdürüyor – bu iyi değil ama Newey olunca en azından anlaşılabilir!

Beni daha çok rahatsız eden ise, bu kadar çok büyük ismin gelip gitmesinin Stroll’un gerçekten ne gerektiğinin farkında olmadığını ve sadece para harcayarak kazananlar topluluğu kurmanın otomatik olarak başarı getireceğini düşünmesi izlenimini vermesi. Takımı devraldığında 10 yıllık bir yolculuk olacağını söylediğini iddia ediyor ama 2021’deki tüm açıklamaları 4-5 yıllık bir zaman çizelgesindeydi.

Muhtemelen her şeyin beklediğinden veya istediğinden daha uzun sürdüğünü yansıtıyor bu. Bir liderlik değişikliği daha bu duruma uyuyor. Başarı satın alınamaz ama çok pahalı şekilde bir araya getirilebilir. Stroll’un parasını ortaya koyması takdir edilmeli ama şimdiye kadar karşılığını nerede gördük?

Bu kadar sık yönetim değişikliği, takımın potansiyelini tam olarak kullanabildiğinin göstergesi değil. Aston Martin, 2026’daki yeni kurallarla büyük bir fırsatı boşa harcama riski altında. Üst düzey liderlikte sürekli değişiklik yaparsa, çok pahalı parçalarının toplamından daha zayıf bir takım olur.

‘Süper grup’ teknik stratejisi hep fazla kendinden emin görünüyordu

Matt Beer

Aston Martin, başka takımlarda başarı ve liderlik deneyimi olan üst düzey teknik isimleri kadrosuna kattıkça, dışarıdan bakıldığında bunun bir araya gelmesi mümkün olmayan bir yapboz riski taşıdığını düşünmeden edemedim.

Başka yerlerde kendini kanıtlamış kişileri transfer etmek mantıklıydı. Ancak bu işe alım süreci, daha önce bir şekilde liderlik yapmış herkesin Aston Martin’de aynı yetkiye sahip olamayacağı hiyerarşiler yaratmak zorunda kalındığını gösteriyordu.

Cowell ve Newey arasındaki durum ve Cowell’in görev değişikliğinin nedenleri ile Newey öncülüğündeki diğer değişiklikler, uyumsuz parçaların bir araya getirilip uyumlu hale getirilmeye çalışıldığını gösteriyor. Gary’nin yukarıdaki görüşü gibi, bir sonraki işe alımda öncelik uyumlu bir aday bulmak olmalı. Horner ve Newey’nin birlikte çalıştığı son dönem bunu destekliyor. Ancak işlerin o şekilde bitmemiş olması gözardı edilebilir mi?