Carlos Sainz, Williams ile olan yolculuğunu yalnızca bir kariyer adımı olarak değil, hayatının en büyük projesi olarak gördüğünü açıkladı. İspanyol sürücü, Formula 1’in en köklü takımlarından birini yeniden zirveye taşımak için duyduğu tutkuyu dile getirirken, bu hedefin kendisini her zamankinden daha fazla motive ettiğini vurguladı.
Sainz’in Williams’a katılması, onu Formula 1’in üç en başarılı takımıyla yarışan nadir isimlerden biri haline getirdi. Daha önce McLaren ve Ferrari’de yarışan Sainz, bu anlamda Nigel Mansell ve Alain Prost’un izinden gidiyor. Mansell 1992’de, Prost ise 1993’te Williams ile şampiyonluk yaşamıştı. Ancak Sainz, Williams’ın uzun süredir zirveden uzak olduğu bir dönemde takıma katıldı. Grove merkezli ekip, 1997’den bu yana şampiyonluk kazanamazken, son yarış galibiyetini 2012 İspanya Grand Prix’sinde elde etmişti.
Takım patronu James Vowles yönetiminde Williams, kapsamlı bir yeniden yapılanma sürecinden geçiyor. Sainz, bu vizyona inandığını ve kısa vadede geriye düşmüş gibi görünse de motivasyonunun azalmadığını belirtti. Madrid doğumlu sürücü, Mansell ve Prost’un başarılarını tekrarlamak istediğini söylerken, “Hayatımda beni daha mutlu edecek bir şey yok. Williams gibi genç bir projeye girip onlarla zirveye çıkmak, bir aile kurup o aileyle kazanmak, bir sporcunun yazabileceği en güzel hikâye olur” ifadelerini kullandı.
Sainz, Williams’ın geçen yıla kıyasla ilerleme kaydettiğini ve bu gelişimin kendisini daha da heyecanlandırdığını dile getirdi. “Her zaman James’e söylüyorum, bu artık benim hayat projem. Williams’ı yeniden kazanan bir takım haline getirmek istiyorum” dedi.
Sainz kısa vadeli hedeflere odaklanıyor
Williams, 2026’da yürürlüğe girecek yeni teknik kuralların kendilerine avantaj sağlayabileceğini umuyor. Ancak takımın 2025 sezonu için geliştirdiği FW47 aracı, uzun vadeli planların gölgesinde kalmış durumda. Vowles ve takım arkadaşı Alex Albon, 2028’i Williams’ın yeniden yarış kazanabileceği yıl olarak işaret ederken, Sainz daha çok kısa vadeli adımlara odaklanıyor.
“Ben altı aylık periyotlarla düşünmeyi seviyorum” diyen Sainz, sürücülerin bu süre zarfında takıma en fazla katkıyı verebileceğini belirtti. “Önümüzdeki altı ayda yeni aracın tasarımını şekillendirmek, yarış takımının hafta sonu performansını geliştirmek ve simülatör çalışmalarını ilerletmek mümkün. Bu yüzden hep altı ay sonrasını düşünüyorum ve en çok etkiyi orada yaratmaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı.
Sainz, gelecek sezonun hedeflerini belirlemek içinse ilk yarışta aracın performansını görmeyi beklediğini söyledi. “Hedeflerimizi, sezonun ilk yarışında elimizdeki araca göre koyacağız. Bu yıl Avustralya’da yaptığımız gibi. Şu anda kurallar çok farklı ve kimin daha iyi bir paketle geleceğini kestirmek zor. Benim için önemli olan, kısa vadede Mercedes HPP ile simülatör çalışmalarında katkı sağlamak ve takımın hafta sonu stratejisini geliştirmek” dedi.
İspanyol sürücü, Williams’ın yeniden yapılanma sürecinde yalnızca uzun vadeli hedeflere değil, aynı zamanda günlük gelişimlere de odaklanarak takımı ileriye taşımak istediğini belirtti. Bu yaklaşım, Williams’ın geçmişteki ihtişamına dönme yolunda kritik bir unsur olarak görülüyor.
Haber kaynağı: Motorsport Week / Exclusive: How Williams F1 rebuild has become a ‘life project’ for Carlos Sainz