Charles Leclerc, Ferrari’yi yeniden Formula 1’in zirvesine taşımayı en büyük hedefi olarak gördüğünü ve takıma duyduğu derin sevgiyi sık sık dile getirdiğini açıkladı. Monakolu sürücü, yedinci sezonunu Ferrari ile geçirirken, kariyerine Sauber’de (daha sonra Alfa Romeo) başlayan yolculuğunun ardından Maranello ekibinin simge isimlerinden biri haline geldi. Sadakati ve agresif sürüş tarzıyla tifosi’nin gönlünde taht kuran Leclerc, Ferrari’nin son yıllardaki dalgalı performansına rağmen takımına olan bağlılığını koruyor.
2026 sezonu Leclerc için kolay geçmedi. Şu ana kadar yalnızca bir pole pozisyonu ve dört podyum elde edebilen Ferrari, SF-25 aracının yetersizliği nedeniyle beklentilerin gerisinde kaldı. Lewis Hamilton ile birlikte mücadele eden Leclerc, buna rağmen motivasyonunu kaybetmediğini vurguladı. Azerbaycan Grand Prix’si öncesinde neden daha rekabetçi bir takıma geçmeyi düşünmediği sorulduğunda, “Çünkü bu takımı çok seviyorum, sanırım cevap bu” diyerek bağlılığını net şekilde ortaya koydu.
Leclerc, Ferrari’ye olan sevgisinin motivasyonunun kaynağı olduğunu belirterek, “Ferrari’yi her zaman çok sevdim ve motivasyonumu buradan alıyorum. Ferrari’yi yeniden zirveye taşımak istiyorum, ne kadar sürerse sürsün. Bu projeye inancımı kaybedene kadar her şeyi yapacağım. Şu anda tamamen odaklanmış durumdayım ve bu beni motive ediyor” ifadelerini kullandı.
McLaren’in bu sezon güçlü bir paketle öne çıkmasının kendisini zorladığını kabul eden Leclerc, buna rağmen hedeflerini yeniden belirlediğini söyledi. “Sezon başında McLaren’in bizden birkaç adım önde olduğunu görmek hayal kırıklığıydı. Ama sonra sıfırlıyorsunuz ve yeni hedefler buluyorsunuz. Bu yıl bir galibiyet almak umarım mümkün olur. Bu, istediğimiz yerin gerisinde ama elimizdeki duruma en iyi şekilde uyum sağlamalıyım. Hem takım hem de kendim için en iyisini yapmak zorundayım” dedi. Ayrıca, takımda iki güçlü sürücünün bulunmasının kendisini daha da rekabetçi kıldığını ve sürekli gelişmeye ittiğini vurguladı.
Duygulara kapılmadan odaklanmak
Leclerc, kariyerinde aldığı kararların dışarıdan gelen yorumlardan etkilenmediğini ve duygulara kapılmadan ilerlemenin önemini anlattı. “Takımla başladığımdan beri bunu yapıyorum. 2019 biraz daha zordu çünkü gençtim, her şey yeniydi ve üzerimde büyük bir ilgi vardı. Ferrari’de ikinci yılımda kırmızı tulumla olmak çok özeldi. Ama o zamandan beri geri adım atmayı, duygulara ve dışarıda söylenenlere göre hareket etmemeyi öğrendim” dedi. Leclerc, odaklanmayı sürdürdüklerini ancak bunun yeterli olmadığını, Ferrari’nin en kısa sürede yeniden kazanmaya başlaması gerektiğini de ekledi.
Ferrari taraftarlarının sevgisini kazanan Leclerc, tüm zorluklara rağmen takımını yeniden şampiyonluk mücadelesine taşımak için kararlı olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Onun için Ferrari sadece bir takım değil, aynı zamanda kariyerini şekillendiren bir tutku kaynağı.
Haber kaynağı: Motorsport Week / How ‘love’ for Ferrari fuels Charles Leclerc’s F1 title ambitions