McLaren, Formula 1 İtalya Grand Prix’sinde uyguladığı takım emirleriyle yeniden gündemde. Woking merkezli takım, pitstop hatası nedeniyle Lando Norris’in kaybettiği ikinciliği geri vermesi için Oscar Piastri’ye talimat verdi. Piastri bu karara uydu ancak telsiz konuşmalarında memnuniyetsizliği dikkat çekti. Yarış sonrası ise Avustralyalı sürücü, takımın kültürünü korumak adına bu kararın gerekli olduğunu söyledi.
Norris de takımın kararını savundu ve bunun gelecekte benzer durumlar için bir emsal oluşturmadığını belirtti. Ancak Mercedes patronu Toto Wolff, bunun tam da bir emsal teşkil ettiğini dile getirerek farklı bir bakış açısı sundu. McLaren’in uzun yıllar sonra yeniden kazanan bir takım kimliğine bürünmesi, bu tür kararların daha da dikkatle incelenmesine yol açıyor.
Geçmiş örnekler ve Monza kararı
Geçtiğimiz yıl McLaren, “papaya kuralları” olarak anılan adil yarışma yaklaşımını iki kez sergilemişti. Macaristan’da Norris, uzun süre önde götürdüğü yarışı Piastri’ye geri vermiş, Monza’da ise iki sürücünün çarpışma riskine girmeden yarışmasına izin verilmişti. Bu yaklaşım, 1998’den sonra ilk kez gelen Takımlar Şampiyonluğu ile taçlandırılmıştı. Ancak bu sezon Norris ve Piastri’nin doğrudan şampiyonluk mücadelesi vermesi, aynı prensiplerin uygulanabilirliğini sorgulatıyor.
Kanada’da Norris’in Piastri’yi geçmeye çalışırken yaşadığı temas ve yarış dışı kalması, takımın uyumlu görüntüsünde ilk çatlak olarak yorumlanmıştı. Yine de takım patronu Andrea Stella, hızlı bir kriz yönetimiyle durumu toparlamıştı. Monza’daki pitstop hatası sonrası Piastri’nin ikinciliği Norris’e bırakması ise bu kez daha büyük bir tartışma yarattı. Piastri, telsizde “Yavaş pitstop da yarışın bir parçası, burada ne değişti anlamıyorum” diyerek tepkisini dile getirdi.
Şampiyonluk düellosunda olası senaryolar
Sezonun son yarışlarına doğru şampiyonluk mücadelesi kızışırken McLaren’in aynı kuralları uygulayıp uygulamayacağı merak konusu. Eğer Abu Dhabi’de Norris ve Piastri ilk iki sırada giderken küçük bir pitstop hatası sonucu liderlik el değiştirirse, takımın nasıl bir karar alacağı belirsiz. Böyle bir durumda Piastri’nin yeniden pozisyon vermesi istenirse, sessizlikle karşılanabilecek bir telsiz çağrısı ihtimali gündeme geliyor. Formula 1’in doğası gereği sürücüler bireysel zaferi ön planda tutuyor ve şampiyonluk söz konusu olduğunda fedakârlık ihtimali azalıyor.
Tarihsel örnekler de bu durumu destekliyor. 1986 ve 1987’de Williams’ta Mansell ve Piquet, 1988’de ise McLaren’de Prost ve Senna, aynı takım içinde şampiyonluk uğruna kıyasıya rekabet etmişti. McLaren’in bugün benzer bir tabloyla karşı karşıya kalması, takımın “önce takım” felsefesini ciddi bir sınava sokabilir. Stella, Monza sonrası yaptığı açıklamada sezonun sonuna doğru bu yaklaşımın gözden geçirilebileceğini belirtti. Bu da McLaren’in, hem Takımlar hem de Sürücüler Şampiyonluğu hedefini aynı anda korumakta zorlanabileceğini gösteriyor.
Sonuç olarak, Norris ve Piastri’nin kişisel hırsları ile McLaren’in takım kültürü arasındaki denge, sezonun kaderini belirleyecek. Takımın “papaya dünyası” şampiyonluk baskısı altında çatırdayabilir ya da McLaren, iki kupayı birden kazanarak bu stratejinin doğruluğunu kanıtlayabilir.
Haber kaynağı: Motorsport Week / Will McLaren’s ‘team first’ approach unravel as intra-team F1 title duel reaches a climax?
