İtalya Grand Prix’si, Pirelli’nin Formula 1’deki 500. yarışı olarak tarihe geçti. Ancak Monza’da yapılan yarış, kutlama havasından çok lastik tedarikçisinin yıllardır süregelen sorunlarını gözler önüne serdi. 2011’de spora adım atan Pirelli, Bridgestone ve Michelin arasındaki lastik savaşlarının ardından istikrar getirmiş olsa da, bu süreç boyunca tartışmaların odağında yer aldı.
Özellikle 2013 Silverstone yarışında yaşanan altı patlak lastik olayı, Pirelli’nin en çok eleştirildiği anlardan biri olmuştu. O gün pole pozisyonundan başlayan Lewis Hamilton da dahil olmak üzere birçok sürücü, yüksek hızlı virajlarda keskin kerblerin etkisiyle lastik sorunları yaşamıştı. Bu tür dramatik olaylar nadiren görülse de, Pirelli’nin yarış kalitesini artıracak bileşikler üretmekte zorlandığı sıkça dile getiriliyor.
Monza’da gerçekleşen yarış da bu tartışmaları yeniden alevlendirdi. Kutlama havasına rağmen, tek pit stop stratejisinin neredeyse zorunlu hale gelmesi, yarışın heyecanını ve stratejik çeşitliliğini azalttı. Pirelli’nin daha dayanıklı ancak daha öngörülebilir lastikler üretmesi, sürücülerin ve takımların farklı stratejiler geliştirmesini engelliyor.
Stratejik çeşitlilik kayboldu
Geçtiğimiz yıl aynı pistte Charles Leclerc, Ferrari adına lastiklerini ustaca yöneterek iki pit stop yapan McLaren sürücülerini geride bırakmış ve tifosilerin önünde büyük bir zafer kazanmıştı. Ancak bu yıl aynı şartlarda yarış neredeyse tek tip stratejiye sıkıştı. İlk altı sürücünün dördü yarışın büyük bölümünü orta hamur lastiklerle tamamladı. McLaren ise pit stoplarını 53 turluk yarışın 45. ve 46. turlarına kadar erteledi. Bu durum, geçen yılki stratejik zenginliğin tamamen kaybolduğunu gösterdi.
Lewis Hamilton da yarış sonrası yaptığı açıklamada, lastiklerin çok sert olduğunu ve Formula 1’de bir şeylerin eksik kaldığını söyledi. Hamilton, “Burada iki ya da üç pit stop yapılmalı. Belki yakıt ikmali değil ama daha fazla pit stop, daha fazla takım stratejisi ve etkileşim getirebilir” ifadelerini kullandı. Bu görüş, son yıllarda yarışların tekdüze hale geldiğini düşünen birçok taraftar tarafından da destekleniyor.
Yağmurda sorunlar büyüyor
Pirelli’ye yönelik eleştiriler sadece kuru zeminle sınırlı değil. Yağışlı yarışlarda da lastik performansı sık sık gündeme geliyor. Geçmişte, pist şartları intermediates lastiklerin ötesine geçtiğinde sürücüler tam yağmur lastiklerine geçerdi. Ancak günümüzde tam yağmur lastikleri neredeyse sadece güvenlik aracı arkasında kullanılıyor. Sürücüler, en tehlikeli şartlarda bile intermediates lastiklerle pistte kalmayı tercih ediyor çünkü tam yağmur lastikleri yeterli yol tutuşu sağlamıyor.
Bu nedenle, şiddetli yağışlarda yarışlar kırmızı bayrakla durduruluyor ve pist şartları intermediates için uygun hale gelene kadar bekleniyor. Diğer motor sporlarında sürücüler yağmurun en zor koşullarında bile mücadele edebilirken, Formula 1’in bu noktada geri planda kalması, lastiklerin sporu ileri taşımak yerine kısıtladığını gösteriyor.
Sonuç olarak, Pirelli’nin 500. yarışı kutlama niteliğinde olsa da, Monza’da yaşananlar Formula 1’in modern çağındaki en büyük sorunlardan birini yeniden gündeme getirdi: lastiklerin yarış heyecanını ve stratejik çeşitliliği sınırlaması. Hem sürücüler hem de taraftarlar, sporu daha öngörülemez ve heyecanlı hale getirecek çözümler bekliyor.
Haber kaynağı: Motorsport Week / How Pirelli’s 500th race exposed a modern-day F1 problem