Formula 1, 2026 itibarıyla yürürlüğe girecek yeni teknik düzenlemelere hazırlanırken, Red Bull bu döneme Ford ile yaptığı motor ortaklığıyla girecek. Bu iş birliği, Ford’un 2004’ten bu yana ilk kez Formula 1’e dönüşünü temsil ederken, Milton Keynes merkezli Red Bull Powertrains departmanının da ilk kez kendi motorunu üretmesi anlamına geliyor. Ancak bu adım, hem takım içinde hem de rakipler arasında büyük bir belirsizlik ve zorluk olarak değerlendiriliyor.
Mercedes’in motor departmanının uzun yıllara dayanan tecrübesiyle 2026 için testlerde öne çıktığı konuşulurken, Toto Wolff bu tabloya dikkat çekti. Hollanda Grand Prix’sinde basına konuşan Wolff, Red Bull’un önündeki görevi “Everest’e tırmanmak” olarak nitelendirdi. Wolff, “Motor departmanlarımız onlarca yılda gelişti. Red Bull’un işi gerçekten devasa. Ama bu sporda kimseyi küçümsememek gerekir. Yeni fikirlerle, farklı bir inovasyon anlayışıyla sürpriz bir ürün ortaya koyabilirler” dedi.
Yeni motor regülasyonlarının karmaşıklığı ve aynı dönemde Audi gibi yeni üreticilerin spora girmesi, FIA’yı da bazı dengeleyici önlemler almaya yöneltti. Buna göre, performans olarak geride kalan üreticilere daha fazla test hakkı tanınacak. Yine de Wolff, Red Bull-Ford ortaklığının kısa vadede rakiplerinin gerisinde kalabileceğini vurguladı: “Şanslar onların aleyhine, ama bir şekilde başarılı olabilirler. Eğer motorunuz en iyi güç ünitesinden yüzde üç gerideyse daha fazla test hakkınız oluyor. Ancak bu farkı kapatmak bir veya iki yarışta değil, birkaç sezonda gerçekleşebilir.”
Wolff ayrıca Red Bull’un geçmişte şasi tarafında da benzer bir şüpheyle karşılandığını hatırlattı: “Herkes bir enerji içeceği şirketinin Ferrari, Mercedes ve McLaren ile rekabet edemeyeceğini söylüyordu. Ama sonunda kazandılar. Belki beş yıl sonra motor konusunda da farklı konuşuyor olacağız.”
Mekies: Everest benzetmesi doğru
Red Bull’da Christian Horner’ın yerine takım patronu ve CEO olarak göreve gelen Laurent Mekies de bu zorluğun farkında. İtalyan Grand Prix’si öncesinde konuşan Mekies, Wolff’un sözlerine katıldığını belirtti: “Toto’nun dediği gibi bu gerçekten Everest’e tırmanmak. Kendi güç ünitenizi yapmak çılgınca bir karar. Ama Red Bull’un tarzı da bu. Zor olduğunu biliyoruz, ama bu meydan okumayı seviyoruz.”
Mekies, Ferrari ve Mercedes gibi üreticilerin onlarca yıllık motor deneyimine sahip olduğunu hatırlatarak, Red Bull’un bu seviyeye hemen ulaşmasının gerçekçi olmadığını söyledi. “Başlangıçta Ferrari veya Mercedes’in seviyesinde olacağımızı düşünmek saçma olur. Ama Red Bull tarzıyla en üst seviyede hazırlanıyoruz. Adım adım ilerleyeceğiz” ifadelerini kullandı. Ayrıca güç ünitesi etrafında oluşacak insan kaynağı ve altyapının da hızla büyütülmeye çalışıldığını vurguladı.
Yeni motor dönemine girerken Red Bull’un elinde Max Verstappen gibi bir yıldızın bulunması, takımın beklentilerini artırıyor. Ancak Mekies, 2026’nın yoğun emek, uykusuz geceler ve uzun vadeli bir gelişim süreci gerektireceğini kabul ediyor: “Önümüzde büyük bir dağ var. Ama bu Red Bull’un sevdiği türden bir mücadele.”
Haber kaynağı: Motorsport Week / Why Red Bull could have ‘an Everest to climb’ with F1 engine in 2026
