2025 Formula 1 sezonu öncesinde en çok merak edilen araçlardan birisi olan Mercedes W16, dün itibariyle resmen görücüye çıktı. Peki Mercedes W16, bir önceki W15’e göre ne kadar farklı?
2022’de getirilen zemin etkili araçlar öncesinin dominant takımı olan Mercedes, takip eden yıllarda toparlanma belirtileri gösterse de bunu tam olarak başaramadı. Geçen sene 4 galibiyet alan ve zaman zaman gösterdiği performanslarla yenilmez hale gelen Mercedes, bu performansı tüm seneye yayamadı.
Bunun sebebi Mercedes’in ideal çalışma aralığını bulmakta zorlanmasıydı. Son üç sezondur Mercedes, Pirelli lastiklerini optimum sıcaklık aralığında tutmakta büyük zorluk yaşadı. W15, serin havalarda ve pürüzsüz pistlerde iyi performans gösterse de, bu ideal koşullar 2024’te nadiren sağlandı.
Mercedes, W16 ile bu sorunları çözmeyi ve daha geniş çalışma aralığına sahip olmayı hedefliyor.
W16’daki Gözle Görülür Değişiklikler
Mercedes’in W16’sı, selefi W15’ten belirgin farklar taşıyor. Ön tarafta burun, orta bölümde sidepod tasarımları en dikkat çekici değişiklikler olarak öne çıkıyor.
- Burun tasarımı: Burun ucu, ön kanadın ana planyasına dar uzanırken kenar bölümleri geçen seneye göre biraz daha fazla kırpılmış ve üst kısmı biraz daha keskin bir hale getirilmiş gibi görünüyor. Burnun ana planyaya kadar uzamasıyla birlikte üst kısmında bir şişkinlik oluşmuş gibi.
- Ön kanat ve kanatçık tasarımı: Kanat elemanlarının dağılımı yenilenmiş; ilk iki eleman daha uzun, üçüncü ve dördüncü eleman daha kısa tutulmuş. Bu dağılım, doğal olarak planyaların kenar plakasına bağlandıkları bölümde değişiklikleri beraberinde getirmiş. Ayrıca ön lastiklerden kaynaklanan türbülansı azaltmak için kenar plakalarına ek hava yönlendirme panelleri eklenmiş.
- Ön lastik duvarı hava yönlendiricileri: Sarı ile işaretlenen bölgede, lastik duvarının iç kısmında çift parçalı kanatçık yapısını görüyorsunuz. Bu tasarım, lastik sürtünmesini azaltırken aynı zamanda bu hava akışının aracın tabanına olumsuz etkisini minimize etmeye yardımcı oluyor.
- Süspansiyon: Mercedes, lider takımların takip ettiği çekme çubuklu (pull-rod) süspansiyon sistemine geçmeyerek itme çubuklu (push-rod) sistemini korudu. Ancak ön süspansiyon kollarının yerleşimi revize edildi.
En Büyük Değişim: Sidepod ve Soğutma Sistemi
Mercedes, Red Bull RB20’den ilham alan bir sidepod konseptiyle geldi:
- Hava girişleri: Kaporta altına tamamen entegre edilmiş çift hava girişi tasarımı kullanılmış. Bir giriş sidepodların alt kısmına, diğeriyse şasi bağlantı noktasına yerleştirilmiş. Mercedes, geçen sene de L şeklinde bir hava girişi tasarımı kullanmıştı ancak bu sene bu tasarımı çok daha agresif hale getirmiş. Resimde göreceğiniz üzere iç tarafta sarı ile işaretli bölgede dikey bir şekilde uzamış bağımsız hava girişi yer alırken, geleneksel bölgede kırmızı ile işaretlenmiş çok dar paketlemeye sahip başka bir giriş daha yer alıyor.
- Daha geniş bir alt kesik: Sidepodların alt kısmındaki geniş oyuk sayesinde hava akışı daha verimli yönetiliyor, aynı zamanda radyatörlerin yerleşimi için daha fazla alan yaratılmış. Sidepodun ön kısmında yapılan değişikliklerin, arka ve yan kısımda değişiklikler yapılmasını sağladığını resimlerde görebilirsiniz.
- Sidepod yan profili: Sidepodun ön kısmında yapılan değişiklikler, arkasındaki profilin şeklinde de değişikliği beraberinde getirmiş. Geçen sene düz bir şekilde tabana doğru alçalan sidepod kenarı, bu sene içeri doğru kıvrılıyor gibi görünüyor. Buna ek olarak, Mercedes arka gövde tasarımında 2023’te kullanılan yüksek motor kapağına geri dönmüş ancak bu kez daha yumuşak bir geçiş sunmuş. Aşağıdaki resimde, TeamViewer logosundan itibaren oluşan üst kanalı ve profil değişimini daha iyi görebilirsiniz.
Arka Süspansiyon ve arka kanat
Mercedes W16’nın arka süspansiyon ve kanat yapısının geçen yıla oldukça benzediği görülüyor. Kırmızı ile vurgulanan itme çubuğu (pushrod) bağlantısı, yine gövde içinde çalışan yay mekanizmasını harekete geçiriyor.
Aston Martin ile aynı arka süspansiyon düzenini kullanması şaşırtıcı olmayan bu tasarımda, ön üst salıncak kolunun ön ayağında (açık mavi), arka ayağında ise (koyu mavi) belirgin bir anti-lift etkisi olduğu dikkat çekiyor.
