Charles Leclerc, 2025 F1 sezonu öncesinde Ferrari’nin önemli bir değişim geçirdiğini ve takımın artık “daha sağlam” bir yapıya kavuştuğunu ifade etti.
RacingNews365’e verdiği özel röportajda, Monakolu pilot, Ferrari’nin geçtiğimiz sezon boyunca “duygusal” anlamda nasıl bir gelişim kaydettiğini detaylı bir şekilde anlattı.
Ferrari, 2008’den bu yana sürücüler veya takımlar şampiyonluğunu kazanamayan bir takım olarak, 2025 sezonuna büyük umutlarla giriyor. Leclerc, bu süreçte yeni takım arkadaşı Lewis Hamilton ile birlikte İtalyan ekibin 17 yıllık şampiyonluk hasretini bitirmek için çalışacak.
Geçtiğimiz sezon Ferrari, Red Bull’un ardından sezonu ikinci sırada tamamladı ancak McLaren’ın performans artışı nedeniyle şampiyonluğu kazanamadı. Leclerc, Ferrari’nin kış döneminde yeterli ilerlemeyi kaydedip kaydetmediğini anlamanın zor olduğunu belirtti:
“Formula 1 göreceli bir spor ve biz yalnızca kendimizle ilgili bildiklerimizi biliyoruz. Şu anda her şeyi doğru yaptığımız konusunda oldukça iyi bir güvenim var. Takım olarak çok daha sağlam bir yapıdayız. Ancak Red Bull veya McLaren’ın bu yılki araçları için çok özel bir şey bulup bulmadığını bilemeyiz.”
Ferrari’nin bu yılki hazırlıklarının olumlu geçtiğini ifade eden Leclerc, takımın kendi performansına odaklanarak en iyi işi çıkarmaya çalıştığını belirtti.
Mentalite ve Duygusal Bağlantıdaki Değişim
Leclerc’e göre Ferrari’nin geçtiğimiz 12 ayda kaydettiği en büyük ilerleme, takımın mentalitesindeki gelişim oldu. Ferrari’nin, kötü sonuçların getirdiği duygusal etkileri azaltarak takım içerisindeki motivasyonu koruma konusunda önemli bir yol kat ettiğini söyledi:
“Ferrari’deki mentalite ve çalışma şeklimiz çok daha iyi hale geldi. Daha sağlam bir takımız. Ferrari’yi inanılmaz yapan şey, takım içerisindeki büyük tutku. Herkes ekstra mesai yapmaya ve işleri daha iyi hale getirmeye çok motive. Ancak işler kötüye gittiğinde, Ferrari çalışanları markaya olan duygusal bağlılıkları nedeniyle daha çok etkileniyorlar.”
“Bu konuda bir adım attığımızı düşünüyorum. Evet, hâlâ tutkuyu koruyoruz ama takım çevresinde ne olursa olsun bundan daha az duygusal olarak etkileniyoruz. Bence bu çok olumlu bir gelişme.”