Racing Bulls pilotu Liam Lawson, Red Bull’daki kısa serüveni sonrası takıma geri döndüğü ilk yarışların ardından, deneyimlerini samimi bir şekilde paylaştı. Genç pilot, Racing Bulls’un aracının Red Bull RB21’e kıyasla daha kullanıcı dostu olduğunu kabul etti.
Avustralya ve Çin Grand Prix’lerinde Red Bull koltuğuna oturan Lawson, bu iki yarışta puan alamamış ve Suzuka öncesi Racing Bulls’a geri dönmüştü. Henüz bu pistlerde yarış tecrübesi olmayan Lawson, RB21’in sürüş karakteristiklerinin oldukça zorlu olduğunu belirtti:
“Racing Bulls’un sürüşü daha kolay bir araç olduğunu söylemek adil olur. Daha geniş bir sürüş aralığı var. Bu, Red Bull’un zor bir araç olduğu anlamına gelmiyor, ama alışmak ve konfor seviyesine ulaşmak daha uzun sürebiliyor.”
Genç pilot, Red Bull’dan Racing Bulls’a geçişin ardından yeniden alışma süreci yaşadığını da vurguladı:
“Geçtiğimiz yılki araca oldukça benzer. Bu yüzden asıl uyum süreci, yıl başında kullandığım araçtan tekrar buraya geçiş oldu. Ama şu an iyi hissediyorum.”
“Çok küçük farklar büyük sonuçlar doğurabiliyor”
Yarış temposunu yeniden yakalamaya çalışan Lawson, Japonya’da sıralamalarda beklentilerin altında kaldıklarını ancak aracın genel performansından memnun olduğunu ifade etti:
“Japonya’da potansiyelimizi tam yansıtamadık. Sıralamada çok az farkla dışarıda kaldık ama genel olarak konforlu hissettim.”
“Formula 1’de farklar çok küçük. En ufak gelişme bile büyük fark yaratabiliyor. Şu anda aracımız iyi bir aralıkta çalışıyor.”
Lawson, yaşadığı çalkantılı sürece rağmen yeniden pistte olmanın kendisi için en önemli şey olduğunu vurguladı:
“Son haftalar ve aylar benim için kolay geçmedi. Ama şu an her hafta sonu yarışıyor olmak, tüm bu yaşananlar içinde en güzel şey. Çünkü artık sadece sürüşe odaklanabiliyorum.”
