2024 Formula 1 sezonunun tamamlanmasının ardından takımların performanslarını hatırlamaya ne dersiniz? F1 2024 sezonu incelememizin ilk konukları Alpine, Haas, RB, Williams ve Kick Sauber oldular.
Formula 1’de genellikle Formula 1 ve Formula 1.5 gibi ifadeler kullanılır. Bu tür ayrım, takımlar arasındaki güç dengelerini ifade eder. 1 olan bölümde daha güçlü takımlar, 1.5’ta ise ön grubun arkasındaki diğer takımlar yer alır.
2024 F1 sezonunda ise ayrışma daha fazla oldu. McLaren, Ferrari ve Red Bull uzun süre şampiyonluk mücadelesi verirken Mercedes bu gruba daha yakındı ancak mücadeleye dahil olamadı. Diğer taraftan Haas, RB ve son olarak Alpine altıncılık mücadelesi verirken onların önünde Aston Martin, her ne kadar sezonun ikinci yarısında gerilese de açık bir şekilde 5. olmayı başardı. Williams orta grubun uzağında kalırken, Sauber en arkada kendi başına takıldı.
Formula 1’in resmi sitesinden faydalanarak hazırladığımız 2024 F1 sezonu incelememizin ilk bölümünde 10 takımlık gridin son 5 takımı yani Alpine, Haas, RB, Williams ve Kick Sauber yer alıyor.
Alpine
2024 Formula 1 sezonu, Alpine için tam anlamıyla bir inişli çıkışlı yolculuk oldu. Sezona tamamen yenilenmiş ancak ağır olan bir araçla gridin arkasında başlayan Enstone merkezli takım için işler ilk başta oldukça karanlık görünüyordu. Bu durum, perde arkasında yapılan çok sayıda personel değişikliği ve yapısal değişikliğin gölgesinde gerçekleşti. Ancak yıl ilerledikçe umut verici işaretler ortaya çıktı ve Alpine, zorlu mücadelelerin ardından takımlar şampiyonasında altıncı sırayı elde etti.
Açık konuşalım, sezon öncesi testlere ve ilk yarışlara baktığımızda kimse Alpine’in takımlar şampiyonasında dokuzunculuktan öte gideceğini düşünmüyordu. Ancak Alpine’in sezon boyunca yaptığı güncellemeler, sezon sonunda takımı ilginç bir noktaya getirdi. Brezilya’daki koşulların en iyi şekilde değerlendirilmesi sayesinde takım bir anda altıncı sıraya yükseldi ve sezon sonunda yerini korumayı başardı.
Sadece Brezilya’da alınan sonuçla altıncılık korunsaydı buna şans diyebilirdik. Evet şans etkili oldu ancak takım, devam eden yarışlarda gösterdiği güçlü performanslarla sezonu güçlü bir pozisyonda tamamlamayı başardı ve geri dönüşüyle bunu hak etti.
En İyi Performans: Ocon’un Sao Paulo’da ikinciliği
Sao Paulo Grand Prix’sine kadar, ilk dört takım dışındaki hiçbir pilot podyuma çıkamamıştı. Ancak Brezilya’da Alpine pilotlarının ikisinin birden podyuma çıkması, bu istatistiği altüst eden çarpıcı bir an olarak kayıtlara geçti.
Esteban Ocon ve Pierre Gasly, ertelenen sıralama turlarında sırasıyla dördüncü ve 13. cepleri aldılar. Zorlu hava koşulları ve etkili strateji yönetimi sayesinde Gasly, yarış kırmızı bayrakla durdurulduğunda ileri sıralara yükselmeyi başardı. Ancak liderlik, yarış yeniden başladığında Ocon’daydı. Fransız pilot, Max Verstappen’in baskısına direnmeye çalıştı ancak dünya şampiyonu zaferi alırken, Ocon güçlü bir şekilde ikinci sırayı korudu. Gasly ise üçüncü sırada tamamladı.
Sıralama Karşılaştırması: Gasly 11 – Ocon 13 / Doohan 0
Sıralama turlarında Gasly ve Ocon arasında kıyasıya bir mücadele yaşandı. Sezonun ilk yarısında Ocon önde görünürken, yaz tatilinin ardından Gasly üstünlüğü ele geçirdi. Sezonun son dokuz yarışından yedisinde Gasly, Ocon’u sıralamalarda geçti.
Sezonun son yarışında, çaylak Jack Doohan’ın Abu Dhabi’de Ocon’un yerine geçerek Alpine’deki ilk startını almasıyla yeni bir rekabet başladı. Gasly, Doohan’ı da sıralamalarda geride bırakmayı başardı.
Yarış Karşılaştırması: Gasly 11 – Ocon 13 / Doohan 0
Yarış günlerinde de benzer bir tablo oluştu. Ocon, sezonun ilk yarısında üstün görünse de Gasly, sezonun ikinci yarısında daha güçlü sonuçlar elde etti. Ancak Gasly, teknik arızalar nedeniyle daha fazla şanssızlık yaşadı ve dört yarıştan çekilmek zorunda kaldı. Özellikle Las Vegas’ta üçüncü sıradan başladığı yarışta yaşadığı mekanik arıza, hayal kırıklığı yarattı.
Ocon’un genel üstünlüğüne rağmen, Gasly sezonu daha fazla puanla (42’ye 23) tamamladı. Ocon’un zorlu ikinci yarısı, Sao Paulo’daki etkileyici podyuma rağmen, sezon bitmeden Alpine’den ayrılmasıyla sonuçlandı.
En İyi An: Sao Paulo’daki çifte podyum
Kanada ve İspanya’da çifte puan sonuçları, sezon ortasında Alpine için tünelin ucundaki ışığı gösterdi. Ancak hiçbir şey Sao Paulo’daki sürpriz podyumu gölgede bırakamadı.
Bu başarı, Alpine’in bir anda takımlar şampiyonasında dokuzunculuktan altıncı sıraya yükselmesini sağladı. Aynı zamanda, çocukluklarından bu yana inişli çıkışlı bir ilişki yaşayan Ocon ve Gasly için özel bir an oldu.
En Kötü An: Monako kazası ve Renault ayrılığı
Alpine, sezonu etkileyici bir şekilde tamamlasa da, yılın başında birçok zor an yaşandı. Bunlardan biri, Monaco Grand Prix’sinde Gasly ve Ocon’un çarpışması oldu. Takım, aynı zamanda 18 ay içinde üçüncü takım patronunu göreve getirdiği için istikrarsız bir görüntü çizdi.
Eylül ayında yapılan açıklamayla takımın 2026’dan itibaren Renault motorunu kullanmayı bırakıp Mercedes müşteri takımı statüsüne geçeceği duyuruldu. Bu durum, pistteki performanstan çok perde arkasındaki gelişmelere dikkat çekti.
En zorlu hafta sonlarından biri ise sezonun açılışı olan Bahreyn Grand Prix’sinde yaşandı. Her iki pilot gridin en arkasında yer alırken, yarışı 17. ve 18. sıralarda tamamladı. Bu yarış, takımın önündeki büyük zorlukları açıkça ortaya koydu.
Geleceğe Bakış: Son yarışlardaki ivmeyi 2025’e taşımak
Alpine, sezon boyunca iniş çıkışlar yaşasa da, kampanyayı yükselen bir grafikle tamamladı. Gridin arkasından altıncılığa yükselmek, perde arkasındaki değişikliklere rağmen etkileyici bir başarı oldu.
Yeni takım patronu Oliver Oakes, görevinin erken dönemlerinde takımda yeni bir istikrar duygusunun oluşmaya başladığını ve bunun olumlu sonuçlar verdiğini belirtti. Gasly de takımın sezon sonundaki ilerlemesinin kendisine 2025 için güven verdiğini ifade ederek, “Daha fazla performans geliyor” dedi.
Ancak Gasly, öndeki araçlarla hâlâ büyük bir fark olduğunu kabul etti ve Alpine’in lider takımlara yaklaşması için hâlâ çalışması gerektiğini vurguladı. 2025’teki en büyük belirsizliklerden biri ise Doohan’ın gelişimi olacak. Abu Dhabi’deki düşük profilli başlangıcının ardından, çaylak pilotun tam sezon performansı takımın geleceği için önemli bir etken olacak.
Haas
2024 sezonu başlamadan önce Haas, uzun süredir takım patronu olan Guenther Steiner’ın görevden ayrılacağını duyurarak manşetlere taşındı.
İtalyan liderin yerine takımın deneyimli mühendislerinden Ayao Komatsu geçti. Komatsu, göreve başlar başlamaz mütevazı hedefler belirleyerek zorlu bir başlangıç öngörmüştü. Ancak sezon boyunca etkili araç güncellemeleri ve sahne arkasındaki ilerlemelerle dikkat çeken takım, altıncılık hedefinin hemen gerisinde kalsa da güçlü bir performans sergiledi.
En İyi Performans: Nico Hulkenberg’in Avusturya ve Britanya’daki 6.’lıkları
Haas, kış dönemindeki mütevazı hedeflerini aşacağını erken dönemde gösterdi. İlk beş yarışın üçünde puan almayı başaran takım, Avustralya’da çifte ilk 10 sonucu elde etti. Sezon boyunca getirilen güncelleme paketleri de beklentileri karşılayarak etkili oldu.
Sezon ortasının parlak anlarından biri, Hulkenberg’in Avusturya ve Britanya’da art arda iki hafta sonunda altıncı sırada tamamladığı yarışlardı. Ayrıca Kevin Magnussen’in Red Bull Ring’de sekizinci olması, Haas’ın sezonun en iyi ortak sonucunu getirdi.
Danimarkalı pilot, bu başarıyı şu sözlerle özetledi: “Bu yıl getirdiğimiz birkaç güncelleme gerçekten işe yaradı ve bu, Haas tarihinde ilk kez bir güncellemenin aracı daha hızlı hale getirdiği bir sezon oldu!”
Sıralama Karşılaştırması: Hulkenberg 16 – Magnussen 6 / Bearman 2
Hulkenberg, 2024’te sıralama turlarında Magnussen’e karşı belirgin bir üstünlük kurdu. Alman pilot, 11 kez ilk 10’da yer alırken, takım arkadaşı sadece üç kez bunu başardı. Silverstone ve Singapur’da altıncı sıradan kalkış yapması sezonun öne çıkan anlarındandı.
Ollie Bearman’a karşı ise işler daha zordu. Ferrari’nin genç pilotu, Cidde’deki etkileyici çıkışının ardından Magnussen’in yerini aldığı Azerbaycan ve Sao Paulo yarışlarında Hulkenberg’i sıralamada geride bıraktı.
Yarış Karşılaştırması: Hulkenberg 16 – Magnussen 5 / Bearman 2
Yarış günlerinde de Hulkenberg, Magnussen karşısında üstünlüğünü sürdürdü. Monaco Grand Prix’sindeki çifte yarış dışı kalma nedeniyle toplam sonuçlar bir eksildi, ancak Hulkenberg’in en iyi derecesi altıncı sıradayken, Magnussen Meksika’da yedincilikle yetindi.
Bearman ile yapılan karşılaştırmada ise Hulkenberg, Bakü’deki geç güvenlik aracı ve Interlagos’taki pist dışına çıkışı nedeniyle sıralamalardaki üstünlüğünü yarış sonuçlarına yansıtamadı.
En İyi An: Çifte puanlı yarışlar ve şampiyona sonucu
Haas’ın sezon boyunca Avustralya, Avusturya ve Meksika’daki çifte puan sonuçları özel anlar olarak öne çıktı. İlk yarış, kış dönemindeki sıkıntılardan sonra kutlama getirdi; ikincisi, takımın pist dışındaki ilerlemesini pekiştirdi; üçüncüsü ise Magnussen’in F1’e vedası öncesinde bir parıltı sundu.
Haas, son yıllardaki en iyi sıralamasını (yedinci) ve en yüksek puan toplamını (58) elde ederek 2018’den bu yana en başarılı sezonunu yaşadı.
En Kötü An: Monako’daki teknik ihlal ve diskalifiye
Monaco Grand Prix’si, Haas için sezonun en acı verici hafta sonuydu. Her iki aracın DRS’deki teknik bir ihlali nedeniyle sıralamalardan diskalifiye edilmesiyle başlayan sıkıntılar, yarışın ilk metrelerinde Perez dahil olmak üzere büyük bir kazayla sona erdi. Bu durum, Komatsu’ya büyük bir tamir faturası ve maliyet sınırı baskısı getirdi.
Geleceğe Bakış: Toyota ile işbirliği
Komatsu, sezon öncesi yaptığı mütevazı açıklamaları doğrular nitelikte, takımın altıncılık hedefini kaçırmasına rağmen genel performanstan memnun olduğunu belirtti. Japon mühendis, takımın sıkı orta sıra mücadelesinde yer almasının kendisi için beklenmedik bir başarı olduğunu ifade etti.
Haas, 2025’e önemli bir ortaklıkla giriyor. Toyota ile yapılan iş birliği, takımın teknik ve mali olanaklarını artıracak gibi görünüyor. Ayrıca Sauber’e transfer olan Hulkenberg ve emekli olan Magnussen’in yerine, Ferrari’nin desteklediği genç yetenek Ollie Bearman ve Alpine’den yarış kazanan Esteban Ocon geliyor.
Komatsu, takım içindeki değişiklikleri şu sözlerle açıkladı: “Arkadaki en büyük değişiklik; kültür, iletişim ve takım çalışması anlamında oldu. Küçük bir takımız ve birlikte çalışamazsak hiçbir şansımız yok. Aynı zamanda çok yetenekli bireylere sahibiz, bu yüzden doğru ortamı sağlamak, onları bir araya getirmek ve gelişmelerine olanak tanımak önemli.”
Haas, yükselişini sürdürmek ve orta sıraların önüne geçmek için tüm doğru unsurları bir araya getirmiş gibi görünüyor.
RB
RB, 2024 sezonuna, Red Bull bağlantılı AlphaTauri adından ayrılarak geçirdiği yeniden markalaşma süreciyle taze bir başlangıç yaptı ve F1’in orta sıralarında ilerleme kaydetme hedefiyle büyük umutlarla başladı. Takım, son yarışa kadar takımlar şampiyonasında altıncı sırayı kovaladıysa da, 2023’te elde ettiği sekizincilik derecesinin üzerine çıkmayı başaramadı. Sezon ortasında Daniel Ricciardo’nun yerine Liam Lawson getirildi.
En İyi Performans: Yuki Tsunoda’nın Avustralya, Miami ve Brezilya’da 7.’likleri
Tsunoda Avustralya, Miami ve Sao Paulo Grand Prix’lerinde aldığı 7.’lik dereceleriyle RB’nin sezonun en iyi sonuçlarını elde eden pilotu oldu. Ayrıca Monaco’da 8.’lik ve eski takım arkadaşı Ricciardo’nun Kanada’da aldığı 8.’lik de takımın kayda değer diğer sonuçları arasında yer aldı.
Japon pilot için bu yıl, kendisini daha da geliştirdiği bir sezon oldu. Tsunoda, çoğu yarışta takımın öncüsü olarak öne çıktı ve takım patronu Laurent Mekies’ten “mükemmel” bir rapor aldı. Sezon sonunda Red Bull test sürüşüne katılma şansı elde eden Tsunoda, takımda liderlik rolünü üstlendiğini kanıtladı.
Sprint hafta sonlarında ise Ricciardo’nun Miami’deki çarpıcı performansı dikkat çekti. Deneyimli pilot, 100 kilometrelik yarışı dördüncü sırada tamamladı, ancak bu formunu sezon boyunca sürdüremedi.
Sıralama Karşılaştırması: Tsunoda 18 – Ricciardo 6 / Lawson 0
Tsunoda’nın hem pist içindeki hem de dışındaki gelişimi, Ricciardo’nun tutarsız performansı ile birleşince Japon pilot, Bahreyn’den Singapur’a kadar olan süreçte sıralamalarda 12-6 üstünlük kurdu.
Ricciardo’nun ayrılmasıyla F1’e yeniden uyum sağlamaya çalışan Lawson, kalan üçlü yarış takviminde tek tur performansında 6-0 geride kalarak Tsunoda’nın deneyimi karşısında zorlandı.
Yarış Karşılaştırması: Tsunoda 13 – Ricciardo 8 / Lawson 2
Yarış günü karşılaştırmalarında Tsunoda ve Ricciardo arasındaki rekabet daha dengeliydi. Tsunoda, 9-8’lik bir üstünlük sağladı ve her iki pilot da Çin’de yarış dışı kaldı. Ancak Tsunoda, özellikle sezonun ilk sekiz yarışında puan fırsatlarını daha iyi değerlendirdi.
Lawson’a karşı ise Tsunoda, yarış performansında da hafif bir üstünlük kurdu. Lawson’ın ABD’de gerilerden başlayarak alternatif bir stratejiyle 9. sıraya yükselmesi gibi anlar, Yeni Zelandalı pilotun yeteneklerini sergiledi.
En İyi An: Sao Paulo sıralama sonuçları
RB’nin en parlak anı, Sao Paulo Grand Prix’sinde yağmur altında yapılan sıralamalarda Tsunoda ve Lawson’ın sırasıyla üçüncü ve beşinci sırayı elde etmeleri oldu. Yarışta da zorlu koşullara rağmen her iki pilot da puan almayı başardı.
Ricciardo’nun Miami Sprint performansı ve Kanada’daki eleştirilere verdiği güçlü yanıt da anılmaya değerdi. Ancak Avustralyalı pilot, bu seviyedeki bir formu 2024 boyunca nadiren gösterdi.
En Kötü An: Ricciardo’nun ayrılık sürecindeki fiyasko
Ricciardo’nun ayrılacağı söylentileri, Singapur Grand Prix’si sırasında doruğa ulaştı, ancak takım bu konuyla ilgili sessiz kaldı. Yarıştan birkaç gün sonra bu ayrılık kesinleşti ve padoğun en sevilen isimlerinden biri olan Ricciardo, hak ettiği bir veda fırsatını bulamadı. Mekies, bu durumu daha sonra “daha iyi yönetmeliydik” diyerek kabul etti.
Geleceğe Bakış: Takımdaki gelişimi puanlara yansıtmak
RB’nin 2025 sezonundaki pilot kadrosu, Yuki Tsunoda ve F2 ikincisi Isack Hadjar’dan oluşacak. Liam Lawson, 2025’te Max Verstappen’in Red Bull’daki takım arkadaşı olarak açıklandı ve bu durum Sergio Perez’in F1’de koltuksuz kalmasına neden oldu.
RB için bir sonraki hedef, 2025 sezonunda sıkılaşan orta sıra rekabetinde avantaj sağlamak ve AlphaTauri dönemindeki güçlü puan sonuçlarını ve sürpriz podyumları yeniden elde etmek olacak.
Takım patronu Laurent Mekies, Katar Grand Prix’sinde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Sezonun algısı muhtemelen Abu Dabi’deki [takımlar] sonucuna bağlı olacak. Ancak takımın sezon boyunca attığı adımlardan çok umutluyuz. Daha güçlü bir temel oluşturmayı başardık ve gelişim kaydettik.”
Alan Permane (Yarış Direktörü) ve Tim Goss (Teknik Şef) gibi deneyimli isimlerin katılımıyla birlikte Mekies, geleceğe dair güvenini şu sözlerle vurguladı:
“Takımda yapılan değişiklikler ve iyileştirmelerle doğru insanların doğru yerde olduğunu ve ekibi bir sonraki seviyeye taşıyacağımızdan eminim.”
Williams
Williams Racing için 2024, adeta bir iniş çıkışlarla dolu bir yolculuk oldu. Şasi sorunlarından pilot değişimlerine, bariyerlere çarpan araçlardan sıkça gündeme gelen teknik aksaklıklara kadar takımın direnci birçok kez test edildi. Ancak Williams, her zorluğun ardından yeniden ayağa kalkmayı başardı. Üstelik pist dışındaki gelişmeler ve yeni bir “Smooth Operator” ile takımın geleceği için umutlar yüksek.
En İyi Performans: Alex Albon’un Azerbaycan’daki yedinciliği
Williams’ın yıl içindeki en iyi sonucu, Alex Albon’un Azerbaycan’da aldığı yedincilikle geldi. Bu performans, takıma altı çok değerli puan kazandırdı. Dahası, ikinci yarışına çıkan Franco Colapinto sekizinci olarak dört puan daha ekledi.
Her ne kadar Sergio Perez ve Carlos Sainz’ın geçirdiği kazanın ardından yükselmiş olsalar da, her iki pilot da kendi çabalarıyla puan alacak performans göstermişti. Bu sonuç, aracın sezonun ikinci yarısındaki potansiyelini ortaya koydu ve Williams’ı takımlar şampiyonasında Alpine’in üzerine taşıdı. Ancak sezon sonunun nasıl şekillendiğini hepimiz biliyoruz…
Sıralama Karşılaştırması: Albon 20 – Sargeant 0 / Colapinto 2
Albon, tıpkı geçen yıl olduğu gibi Logan Sargeant’a üstünlük sağladı. Ancak Sargeant, özellikle Avustralya’da Albon’un şasi kazasının ardından aracının kendisine verilmesi kararıyla haksızlığa uğradığını hissetmiş olabilir.
Zandvoort’taki Hollanda Grand Prix’sinde, Albon sıralama turlarında teknik bir ihlal nedeniyle diskalifiye edilmiş, Sargeant ise antrenman sırasında yaşadığı ağır bir kazanın ardından katılamamıştı. Bu maliyetli hafta sonu, Sargeant’ın Williams koltuğunda geçirdiği son yarış oldu.
Yerine geçen Arjantinli Colapinto, Albon’a çok daha zorlu bir mücadele sundu. Dokuz hafta sonu boyunca genç pilot, Azerbaycan ve Las Vegas’ta Albon’u sıralamalarda geçmeyi başardı. Ancak Las Vegas’taki bu sıralama seansı, ikinci seansta yaşanan büyük bir kaza ile sona erdi.
Yarış karşılaştırması: Albon 15 – Sargeant 2 / Colapinto 4
Sargeant, Japonya ve Imola’da Albon’u geçmeyi başardı (Imola’da Albon yarış dışı kaldı). Yukarıda bahsedildiği üzere, Avustralya Grand Prix’sine katılamadı ve her iki Williams pilotu da Kanada Grand Prix’sini tamamlayamadı.
Sargeant’ın yerini Colapinto aldığında ise mücadele kafa kafaya devam etti. Bu durum büyük ölçüde Albon’un sezonun sonunda yaşadığı şanssızlıklardan kaynaklandı. Azerbaycan’daki yedincilikten sonra, Albon yedi yarış hafta sonunda üç kez yarış dışı kaldı ve Brezilya’da start alamadı.
Colapinto da Brezilya’da yarışı tamamlayamadı ve yılın son iki yarışında da DNF (Yarış Dışı) ile ayrıldı. Yine de 21 yaşındaki pilot, kısa F1 kariyerine rağmen birçok kişiyi gelecekte bir şansı daha hak ettiğine ikna etti.
En İyi An: Carlos Sainz’ın transferi
Pist üzerinde Azerbaycan’daki yedinci ve sekizinci sıralar oldukça etkileyiciydi. Ancak asıl büyük gelişme, Ferrari’den Carlos Sainz’ın takıma katıldığının açıklanması oldu.
Takım patronu James Vowles, Sainz’ı kadroya katma arzusunu açıkça dile getirmiş ve bu transferin fabrikadaki herkes üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu ifade etmişti. “Alex ve Carlos ile birlikte griddeki en sağlam pilot kadrolarından birine sahip olacağız ve 2026’da gelecek yeni düzenlemelere hazırlanırken onların tecrübesi bize büyük bir rehberlik sağlayacak,” diyen Vowles’un değerlendirmesine pek az kişi karşı çıkabilir.
En Kötü An: Sao Paulo yarışı
Avustralya’daki şasi sorunları ciddi bir hayal kırıklığı olsa da, Sao Paulo’daki kaotik hafta sonu bu kategori için daha uygun bir aday.
Williams, bir günde üç büyük kaza yaşadı. Albon ve Colapinto, Pazar sabahı sıralama turlarında kazalar yaptı. Albon, bu kazanın ardından yarışa başlayamazken, Colapinto güvenlik aracı arkasında bariyerlere çarptı.
Mekanik ekip Colapinto’nun aracını yarış için yeniden hazırlamak adına büyük çaba sarf etti. Ancak Arjantinli pilotun güvenlik aracı arkasında bariyerlere çarpmasıyla emekler boşa çıktı. O hafta sonu, Williams garajında tüm düşünceler mekanik ekibin üzerindeki ağır yükteydi.
Bu talihsiz hafta sonu, takımın Las Vegas’a gitmeden önce devasa bir onarım işiyle karşı karşıya kalmasına neden oldu. Orada da Colapinto, ikinci sıralama turunda 50G kuvvetindeki büyük bir kaza geçirdi. Üç yarış hafta sonunda toplamda altı büyük kaza, Williams için unutulmaz bir darbe oldu.
Takım patronu Vowles’un bu süreç hakkında söyledikleri durumu özetliyor: “Bunda hiç şüphe yok – ekipler altı büyük kazayı kaldıracak şekilde tasarlanmış değiller.”
Geleceğe Bakış: Sainz ve yeni kurallarla gelişim
2024 sezonunda takımlar şampiyonasındaki dokuzunculuk, 2023’teki yedincilikten bir geri adım gibi görünebilir. Ancak bu, uzun vadeli bir proje. Williams, gelecekteki başarılar için temelleri güçlendirme yolunda ilerliyor.
Albon ve Sainz gibi iki deneyimli pilottan oluşan bir kadroya sahip olan takım, gelecek yıllar için umut vaat ediyor. Üstelik Sainz’ın bugüne kadar bulunduğu her takımda gelişime katkı sağladığı düşünüldüğünde, bu transfer büyük bir avantaj olarak görülüyor.
Vowles, sezonu değerlendirirken, “Sonuçlar geçen yılki kadar parlak görünmese de sahne arkasında daha büyük bir ilerleme kaydedildi. Katar Grand Prix’sinde gördüğümüz gibi, aracımız üçüncü sıralama turu için mücadele edebilecek seviyede. Brezilya’da kaza yapmadan önce üst sıralardaydık,” ifadelerini kullandı.
Son olarak, Vowles’un şu sözleri dikkat çekici: “Yılın başında tartıştığımız gibi, dahili süreçlerimizde büyük değişiklikler yaptık ve hâlâ yapmaya devam ediyoruz. Ancak bunun sonucu olarak, ağırlık sınırına uygun bir araç üretemedik, bu da yılın ilk kısmında bize gerçekten zarar verdi. Şampiyona pozisyonundan daha fazla ilerleme kaydettiğimizi söylemek adil olacaktır.”
Eğer Williams bu yolda ilerlemeye devam eder ve kazaları en aza indirip vaatlerini puanlara çevirebilirse, Vowles’un 2028 yılı için yaptığı yarış galibiyeti tahmini gerçek olabilir.
Kick Sauber
Kick Sauber için 2024 F1 sezonu, beklentilerin oldukça uzağında bir yıl olarak kayıtlara geçti. Katar Grand Prix’sinde Zhou Guanyu’nun kazandığı dört puan, takımı “puan alamadan bir sezonu tamamlama” utancından kurtardı. Ancak bu, Hinwil merkezli ekibin yaşadığı zorlukları gölgede bırakmaya yetmedi. Audi’nin takıma girişinin bir yıl daha yaklaşması ve yeni yönetimle birlikte, Sauber’in geleceği daha parlak olabilir.
En İyi Performans: Zhou’nun Katar’daki 8.’liği
Zhou Guanyu, Katar Grand Prix’sinde elde ettiği sekizincilikle sezonun tek puanlarını kazanırken, “rahatlama” ifadesiyle bu anı özetledi. Çinli sürücü, yorucu bir sezon olarak tanımladığı 2024’ün sonunda bu dört puanla hem takımın hem de kendisinin üzerindeki baskıyı azalttı.
Bu sonuç, 25 yaşındaki sürücüye hem “Günün Sürücüsü” ödülünü kazandırdı, hem de 2025’te F1 gridine geri dönme hedeflerinde önemli bir motivasyon sağladı. Sauber gelecek sezon için tamamen yenilenmiş bir pilot kadrosuyla yarışacak. Bu hem Zhou, hem de Bottas’ın takımda olmayacağı manasına geliyor.
Sıralama Karşılaştırması: Bottas 21-3 Zhou
Valtteri Bottas’ın sıralama turlarındaki üstünlüğü bu sezon da dikkat çekti. Sezonun son yarışı olan Abu Dabi Grand Prix’sinde Bottas, Q3’e kalarak dokuzuncu sırada yer aldı ve aracın potansiyelini maksimuma çıkardı. Ancak Bottas, çoğu hafta sonunda gridin arka sıralarında Zhou ile mücadele etmek zorunda kaldı. Fin pilot, bu sezonu F1 kariyerinin “en zor yılı” olarak tanımladı.
Yarış Karşılaştırması: Bottas 14-10 Zhou
Yarış sonuçlarında ise Bottas ve Zhou arasındaki fark daha dengeliydi. Ancak bu sonuçlar çoğunlukla gridin arka sıralarında elde edildi. Özellikle sezonun ilk yarısında yaşanan pit stop sorunları, takımın puan almasını neredeyse imkansız hale getirdi. Katar’da Bottas’ın 11’incilikle puanları kıl payı kaçırdığı hafta sonu, takımın toparlanmaya başladığını gösterdi.
En İyi An: Katar’da Elde Edilen İlk Puanlar
Katar’daki dört puan, sezonun tartışmasız en büyük başarısıydı. Zhou ve takım, bu yarışta gösterdikleri kararlılıkla sonunda emeklerinin karşılığını aldı. Zhou, yarış sonrasında yaptığı açıklamada, “Perde arkasında görülemeyen çok fazla çalışma var. Her hafta sonu burada olmaya ve geri dönüş almaya çalışmaya devam ettik. Bugün o gündü.” dedi.
Bir diğer unutulmaz an ise Zhou’nun memleketi Çin’deki yarıştı. Şanghay’da kendi seyircisi önünde yarışan ilk F1 sürücüsü olan Zhou, Sprint yarışında 9., Grand Prix’de ise 14. sırada bitirdi. Bu an, sezonun moral veren karelerinden biri olarak hafızalara kazındı.
En Kötü An: Yılın Başındaki Pit Stop Krizleri
Sezon başındaki pit stop hataları, Sauber’in 2024’teki performansına gölge düşürdü. Özellikle Bahreyn’de Bottas’ın pit stopunun 52 saniyeyi bulması ve bu yüzden 19. sıraya gerilemesi, takımın yaşadığı sıkıntıların en somut örneği oldu. Benzer sorunlar Suudi Arabistan ve Avustralya’da da yaşandı. Neyse ki takım, sezon ilerledikçe bu problemleri çözmeyi başardı.
Geleceğe Bakış: Audi Dönemi Yaklaşıyor
Sauber’in 2026’da Audi’nin fabrika takımı olarak gridde yer alması bekleniyor. Ancak bu geçiş öncesinde takımın, 2025 sezonunda belirli bir ilerleme göstermesi kritik olacak. Ağustos ayında eski Ferrari Takım Patronu Mattia Binotto’nun Operasyon ve Teknik Şef olarak göreve başlamasıyla birlikte, takımda yeni bir yapılanma süreci başladı. Binotto’nun liderliğinde, Nico Hülkenberg ve F2 şampiyonu Gabriel Bortoleto’dan oluşan yeni pilot kadrosu, takımın geleceğini şekillendirmede önemli rol oynayacak.
Binotto, Abu Dabi Grand Prix’si hafta sonunda yaptığı açıklamada, Sauber’in “hayatta kalma modundan” çıkması gerektiğini vurguladı:
“Son yıllarda bu takım hayatta kalmaya, yarışmaya ve elinden gelenin en iyisini yapmaya odaklanmış durumda. Ancak kazanan bir zihniyet ve yaklaşım tamamen farklıdır. Kültür ve davranışlar açısından yapılması gereken çok şey var.”
Audi F1 projesi heyecan verici bir gelecek vaat ediyor. Ancak Sauber’in, bu vizyonu gerçeğe dönüştürmek için 2025 sezonunda sağlam bir temel oluşturması şart.