Mercedes Formula 1 takım patronu Toto Wolff’un, Lewis Hamilton ile Nico Rosberg arasında 2014-2016 yılları arasında yaşanan yoğun rekabeti yönetme biçiminden ötürü pişmanlık duyduğu iddia edildi. Takımın içinden bazı isimlerin aktardığına göre Wolff, özellikle 2016 sezonunda uygulanan katı kuralların, takım içi huzuru sağlamak yerine gerilimi artırdığını düşünüyor.
Mercedes, Michael Schumacher’den Lewis Hamilton’a, günümüzde ise George Russell ve Andrea Kimi Antonelli’ye kadar birçok önemli sürücüyü kadrosunda bulundurdu. Hibrit çağın başlangıcından itibaren spora damga vuran takım, 2014’ten 2021’e kadar üst üste şampiyonluklar kazandı. Ancak bu başarıların gölgesinde, Hamilton ve Rosberg arasındaki dostluktan düşmanlığa evrilen çekişme, takımın en zorlu dönemlerinden biri olarak tarihe geçti.
Rosberg, ilk dünya şampiyonluğunu kazanma yolunda büyük fedakârlıklar yaptı. Bisiklet antrenmanlarını bıraktı, sıkı bir diyet uyguladı ve kilo verdi. Sabahın erken saatlerinde çalışabilmek için eşiyle ayrı odalarda uyumaya başladı. Ayrıca, garaj tarafında stratejik kararların Hamilton tarafından anlaşılmaması için mühendisleriyle Almanca konuşmayı tercih etti. Bu psikolojik savaş yöntemleri, rekabeti daha da keskinleştirdi. 2016’da şampiyonluğu kazanan Rosberg, bu süreçte Hamilton ile sayısız kez pist üstünde ve dışında karşı karşıya geldi.
Gazeteciler Julianne Cerasoli ve Frederic Ferret’in F1 Nation podcast’inde aktardıklarına göre, Mercedes ekibinden bazı kişiler Wolff’un bu döneme dair pişmanlıklarını dile getirdi. Cerasoli, “Mercedes’te konuştuğum kişiler, Toto’nun 2016’daki yönetim biçiminden pişmanlık duyduğunu söyledi. Şampiyonluk zaten takım tarafından kazanılmıştı, ancak sürücüler arasında çok fazla kural koymaya çalıştılar” ifadelerini kullandı.

McLaren için ders olabilir mi
Mercedes’in o dönem yaşadığı durum, son dönemde McLaren’in karşı karşıya kaldığı tartışmalarla kıyaslanıyor. İtalya Grand Prix’sinde Oscar Piastri’nin, yavaş pit stop nedeniyle geriye düşen takım arkadaşı Lando Norris’e yol vermesi, takım emirleri ve adil rekabet konularında eleştirilere yol açtı. Norris, pit sırasını belirlerken ikinci sırada girmeyi kabul etmişti, ancak dört saniyelik pit stopu sonrası Piastri’nin arkasına düştü. Takımın Avustralyalı sürücüye yol vermesini istemesi, stratejik karar ile gerçek yarış mücadelesi arasındaki çizgiyi tartışmaya açtı.
Cerasoli, bu durumu Mercedes’in 2016’daki iç çatışmasına benzeterek, Wolff’un geçmişteki pişmanlıklarının McLaren için ders niteliğinde olabileceğini söyledi. Ancak Ferret, Norris ve Piastri arasındaki ilişkinin Hamilton ve Rosberg’inkinden çok farklı olduğunu vurguladı. Ona göre, Rosberg yıllarca Hamilton’u yenme takıntısıyla yaşarken, Norris ve Piastri’nin ilişkisi daha dostane ve saygılı görünüyor. Yine de, şampiyonluk mücadelesi kızıştığında bu dostluğun sınanabileceği ihtimali göz ardı edilmiyor.
Mercedes’in altın çağında yaşananlar, takım içi rekabetin ne kadar yıpratıcı olabileceğini gösteriyor. McLaren’in gelecekte benzer bir durumla karşılaşıp karşılaşmayacağı ise, Norris ve Piastri’nin pist üstündeki mücadelelerinin seyrine bağlı olacak.
Haber kaynağı: Motorsport Week / The Mercedes F1 rivalry that left Toto Wolff full of ‘regret’