Jonathan Wheatley, Sauber F1 takımını 2026’daki Audi dönüşümüne hazırlarken değişime açık olmaları gerektiğini vurguladı.
Yeni bir döneme hazırlanan Sauber F1 Takımı, 2026 sezonundan itibaren Audi adıyla pistlerde boy gösterecek. Takımın başına kısa süre önce geçen Jonathan Wheatley, bu büyük geçiş sürecine dair ilk değerlendirmelerini yaptı. Red Bull’daki uzun kariyerinin ardından Sauber’e katılan tecrübeli isim, değişimin kaçınılmaz olduğunu ve ekibin bu sürece adapte olması gerektiğini dile getirdi.
“Rahatsız olmaya alışmamız gerekiyor, çünkü önümüzde büyük bir dönüşüm var” diyen Wheatley, Sauber’in Audi çatısı altındaki yeni dönemine liderlik etmeye hazır olduğunu ifade etti.
Wheatley’nin İlk İzlenimleri Olumlu
Ocak ayında Red Bull’daki sportif direktörlük görevinden ayrılan ve Nisan ayı itibarıyla Sauber’in takım patronu olarak göreve başlayan Jonathan Wheatley, şu ana kadar takım içindeki atmosferden oldukça memnun:
“Gerçekten heyecan verici bir enerji var. Geçiş süreci herkesi motive etmiş durumda. Sauber’den Audi’ye evrilen bu projede doğru yerde olduğumu hissediyorum.”
“Şu an küçük bir takımız ama tam teşekküllü bir fabrika takımına dönüşüyoruz. Bu süreçte yapılması gereken sayısız proje var ve bunların en önemlisi de insanları bir araya getirmek. Almanya’daki Audi güç ünitesi departmanıyla Hinwil’deki operasyonu bütünleştirmek kritik olacak.”
Kendi Yolunu Çizmek İstiyor
Red Bull’da Christian Horner ile yıllarca çalışan Wheatley, orada edindiği tecrübeleri inkâr etmese de kendi liderlik tarzıyla ilerlemek istiyor:
“Mattia [Binotto] ile birlikte bu dönüşüm yolculuğunu kendi yöntemlerimizle yöneteceğiz. Kafamda bir plan var ve bu planı uygulamak için buradayım. Bu yolculukta sürekli ona dönüp ilerlememizi takip edeceğim.”
“Yaklaşık iki haftadır görevdeyim. Şu anda dinlemeye ve gözlem yapmaya çalışıyorum. Gelmeden önceki fikirlerimi ve planımı sık sık hatırlıyor, ona göre ilerliyorum.”
Audi Projesine Tam Destek
Audi’nin Formula 1 projesinin merkezine yerleşen Sauber, Wheatley liderliğinde yeni bir yapılanmaya hazırlanıyor. Wheatley, bu dönüşümde hem organizasyonel hem de kültürel anlamda büyük bir değişimin kaçınılmaz olduğuna vurgu yaptı:
“Değişim geliyor ve bu değişimin öncüsü olmalıyız. Nereye gittiğimizi bilen net bir yol haritamız var ve şu anda bu haritada doğru yolda ilerliyoruz.”
